Merhaba,
tutulmalar yılı 2020 de şimdiden uyarayım, bolca tutulma konuşacağız. Bu yıl 4 ay tutulması 2 güneş tutulması yaşayacağız, bunlardan birini Ocak ayında geride bıraktık kaldı 5 tutulma yani her şey yeni başlıyor…
Haziran ayı içeresinde bir Ay tutulması birde Güneş tutulması yaşayacağız. Temmuz ayında bizi yeni bir ay tutulması bekliyor. Biraz ara veriyoruz ve sonrasında Kasım ayında bir ay tutulması Aralık ayında bir Güneş tutulması izleyeceğiz.
Tutulmalar hepimizin başını gökyüzüne dikkatle çevirdiği muhteşem doğa olaylarıdır. Coğrafi olarak önemli olduğu kadar astrolojik olarak da kadersel etkiler barındırırlar. Gücü birkaç kat artırılmış Yeni Ay ve Dolunay etkinlikleri olarak düşünülebilir.
İnsanlık çok eski çağlardan beri doğa olaylarını izliyor ve ona kendince anlamlar yüklüyor. Bu gün bizi gülümseterek dinlediğimiz mitlerin aslında ne kadar anlamlı olduğunu da astroloji ile fark ediyor insan… Mesela Türk mitolojisinde Kurtların ayı yediği ve tutulmalara neden olduğu düşünülüyor, bazen kurtlar yerini kötü ruh Yelbegen, yani yedi başlı deve bırakıyor. Yelbegen yıldızlar ve ayı yer sonra onları gökyüzüne tükürüyor, böylece yıldız kaymaları olduğu düşünülüyor, ne hoş değil mi?
Gelelim astrolojik etkilerine, Güneş tutulmaları başlangıç (yeni ay) enerjileri barındırırken Ay tutulmaları (Dolunay) daha çok sonlanma enerjilerini barındırır. Elbette o malum cümleyi burada kullanacağım. Her bitiş yeni bir başlangıçtır. Bu nedenle Ay tutulmaları genellikle daha belirgin ve etkili oluyor. Özellikle de dişil enerjiler bunu çok net hissediyor. Bu dönemde duygusal ve iç güdüsel tepkiler vermememizde kaçınılmaz bir hal alıyor, uykusuzluk, gerginlik, baş ağrıları gibi fiziksek belirtiler yaşıyoruz.
5 Haziran 2020 saat 22.12 de (Ankara’ya göre) bir ay tutulması gerçekleşecek. Tutulma Parçalı bir tutulma, Ankara’dan 20:45’den gece yarısına kadar izlenebilecek. Dünyada ise Avrupa ve Asya’nın çoğu, Avustralya, Afrika, Güney Doğu Amerika, Antarktika’dan farklı saatlerde görülebilecek.
Tutulma 1,5 yıl boyunca devam edecek olan ikizler & Yay tutulmalarının ilki olacak. Yani 2022 yılına kadar en çok İkizler, Yaylar, Balık ve Başak zorlu deneyimler yaşayacak. Değişecek ve dönüşecekler…
Tutulmanın etkilerini şu sıralar yaşamış olabileceğimiz gibi bir kaç ay içinde görebilir zira her tutulma bir diğerinin etkisini azaltarak devam edecek…
Tutulma 15 derece Yay burcunda gerçekleşiyor. Yay burcu temaları olan dini inançlarımız, hayat felsefemiz, yüksek öğrenim, yurt dışı konuları, üniversiteler, öğretim üyeleri, ithalat ve ihracat, hukuki konuları gündeme gelecektir. Sosyal gruplar konuşulacak, bireysel anlamda özgürleşme arayışı artacaktır. Bu da bazı toplumsal olaylara neden olabilir.
Tutulma haritasında Neptün, Mars, Ceres karesi, özellikle beslenme, gıda, gaz ve kimyasal zehirlenme olasılığına karşı tedbirli olmamız gerektiğini vurguluyor. Her yaranın bir şifası olduğu gerçeğini hatırlatan şiron tutulmaya yaptığı açılarla durumun hafif atlatılmasını sağlayacaktır.
Uzun süredir ilişkiler kanalında ciddi değişim ve dönüşümler yaşanıyor, kimi ruhlar diğer yarısına kavuşmuş olmanın dinginliğini yaşarken, kimi de bitiş ve ayrılıkların arefesinde… Tutulmanın bariz etkilerinden biri olan retro Venüs ikizler burcunda tutulma anına karşıt yapıyor. Özelikle maddi sebepler ve aldatılmalar nedeniyle sona geldiğinizi hissedebilir, yürümeyen ama çoktan çürümüş, bağımlılıklar sebebiyle bir arada kaldığınız ilişkilerinizi bitime kararı alabilirsiniz. Sağlam adımlar atan, davranışlarıyla karma yaratmadığına emin olan, kendine güvenenler için ise karmik hak edişini kucaklama zamanı…
Ayrıca son dönemlerde gündeme gelen cinsiyet seçimi, eşcinsellik, cinsel eğilimler konusu yeniden gündeme gelebilir. Dini otoriteler, medya ve tv kanalları aracılığıyla ağır eleştirilere şahit olabiliriz.
….
Uranyen haritada tutulmayı değerlendirdiğimizde koç noktasında yaşanan şeylerin kadersel oluşunu gözler önüne seren ay düğümlerini görüyoruz. Kızgınlık ve öfkenin bastırılması, duygusuz ve empatiden yoksun, kendi çıkarları için her yolu deneyebilen enerjilerin içindeyiz. Derin yaralarımızın farkına varmakta zorlanabilir, kandırılmış olmanın, kendimizi bir seçenek olarak görmenin yaratacağı hala kırıklıklarına dalabiliriz. Acıların içinde kaybolmak ve feleğin sillesini yemiş edalarında takılmak yerine ilahi adalete güvenmek, inançlarına sığınmak en derin yaralarınla yüzleşmek en anlamlı farkındalığı sağlayacaktır.
Yaşanan olaylarda bir günah keçisi bulma, suçu başkasına atma hayatımızda kontrolü başkasına verdiğimizi kabul etmemiz anlamına geldiğini unutmayalım. Yaşadığımız her şeyin bizim gelişimimiz için bir deneyim olduğunu fark ederek hayatımızı yeniden yapılandırmaya cesaret göstermeliyiz. Karar vermekte zorlayan tüm enerjilere rağmen oturup en kötü sonucun bizi bulmasını bekleyemeyiz, çok uzun zaman önce aslında bitmiş olan, çürümüş, yıkılmış ve belki de yanıp kül olmuş olan evin içinde oturduğumuzu fark etmeliyiz!
Hayata dair yeni inançlar, yeni umutlar, yeniden başlayabilme gücü içinde akışa direnmeden yola koyulmalıyız…
Uzuuun Ay tutulması yorumumu Simyacı kitabından bir alıntı ile noktalamak istiyorum.
…. “Olumsuz gibi görünen güçlerdir bunlar, ama aslında sana Kişisel Menkıbeni nasıl gerçekleştireceğini öğretirler. Zihnini ve iradeni bunlar hazırlar, çünkü dünyada bir büyük gerçek vardır: Kim olursan ol, ne yaparsan yap, bütün yüreğinle gerçekten bir şey istediğin zaman, Evrenin Ruhunda bu istek oluşur. Bu senin yeryüzündeki özel görevindir.” ve “Her şey bir ve tek şeydir. Ve bir şey istediğin zaman, bütün Evren arzunun gerçekleşmesi için işbirliği yapar.”
Yeter ki yürekten istemeyi bil…
Sevgi ve farkındalıkla
