28 Ocak sabah 06.00 sularında güne Merkür Kova burcunda başlıyoruz! Artık omuzlarımızı biraz gevşetmenin, kararlarımızı danışmanın ve belki de topluma sunmanın vakti geldi. İletişimde fikir almak ve toplum odaklı düşünmek artık bizim için daha öncelikli. Katı yaklaştığımız konulara biraz objektif bakmak, aldığımız fazla yükleri arkadaşlarımızla paylaşmak bizim için faydalı olabilir. Bu dönemde Kova burcunun toplumsal ve yenilikçi yönlerinden faydalanarak, biz de fikirlerimizi cesurca ifade edebilir, yeni bakış açıları geliştirebiliriz.
Merkürü Kova burcunda ilk karşıladığımızda;
Balık burcundaki Venüs‘e sekstil açı yaptığını görüyoruz, Ocak ayının bitmesiyle birlikte etkisini kaybedecek bu açı sayesinde aşk hayatımızdaki katı kuralları daha esnek ve akışkan bir yaklaşıma bırakarak, kendimizi kasmak ve zorlamak yerine, ilişkilerimizdeki ahengi ve uyumu ön planda tutarak hareket edebiliriz.
Bu dönemde sosyal projeler, çevresel sürdürülebilirlik odaklı işler, sosyal medya veya arkadaşlarımızla ortak bir iş aracılığıyla para kazanabiliriz.
Balık burcundaki Neptün’e sekstil açı yapıyor!
Yine Ocak ayının bitmesiyle birlikte etkisi sona erecek olan bu açı, hayallerimiz, planlarımız ve projelerimiz konusunda bizi destekliyor. Özellikle; sosyal medyayla ilgili hedeflediğimiz etkileşim ve ilerlemeler, almak istediğimiz online bir eğitim, vermemiz gereken online bir sınav ya da teknoloji konusundaki gelişimimiz konusunda oldukça yardımcı görünüyor.
Aynı zamanda Kova burcunun modern yöneticisi Uranüs ile üçgen açı yapıyor. Gün boyu devam ederek gün bitimiyle etkisini azaltan bu açı, özellikle çağa ayak uydurma, hatta belki de yeni bir çağ başlatma konusunun altını çiziyor. Değişimi, ve bu değişim sırasındaki yıkımı en aza indirmek için araştırmacı ve objektif davranmayı, dünya ve toplum odaklı düşünmeyi zorunlu kılıyor.
Güney Ay Düğümü ile üçgen, Kuzey Ay Düğümü ile ise sekstil açı yapıyor. Kişisel ve ruhsal gelişimimiz adına destekleyici olan bu açı, aynı zamanda köklerimize, alışkanlıklarımıza ve rutinlerimize olan bağlılığımızı gösteriyor. Bu süreçte, konfor alanımızdan çıkmak yerine kolaya kaçmayı tercih edebiliriz. Ancak, atacağımız bir adım ya da sadece minik bir yardım talebiyle, varış noktamıza ulaşırken sağlayacağı konfor görmezden gelinmemeli.
Akrep burcundaki Juno ile sekstil açısıyla evliliklerde iletişim ve arkadaşlık temaları ön planda olurken, bu iki sabit burcun etkisiyle ilişkilerin köklenmesi, kalıcılaşması ve belli bir rutine girmesinden söz edebiliriz. Arkadaşlara danışmak ve arkadaşlara ilişkilerinde ilham olmak için faydalı bir dönem.
Süreçte Merkür’ün önemli etkileşimleri neler getirebilir?
29 Ocak’ta Merkür Plüton ile tam kavuşum yaparken, düşüncelerimize ve iletişimimize derinlik kazandırarak dönüştürücü bir döneme işaret edebilir. Özellikle zihinsel konularda güçlü bir konsantrasyon sağlayabiliriz. Fakat bu derinliğin getirebileceği takıntılı düşünceler veya yoğun içsel yüzleşmelere kapılmamaya dikkat etmeliyiz. Zihinsel ve duygusal yenilenme için fırsat sunan bu dönemde, doğru iletişimle çevremizde de önemli dönüşümler başlatabiliriz.
31 Ocak’ta etkisini hissetmeye başladığımız ve 4 Şubat’ta yoğunlaşan ikizler burcundaki Jüpiter’le üçgen açısıyla ufkumuzu genişleten konuşmalar ve karşılaşmalar yaşayabiliriz. sosyal çevremizi ve bilgi birikimimizi kolaylıkla genişletebilecekken eğitim, seyahat ve ticaret gibi alanlarda da olumlu gelişmeler bizi bekliyor. Bu süreçte bilgiye açık olmak ve öğrendiklerimizi paylaşmak, hem kişisel gelişimimiz hem de çevremiz için faydalı olabilir.
9 Şubat’ta netleşen Koç burcundaki Chiron’la sekstil açısının etkisiyle, toplumsal olarak düşünce ve iletişimde iyileşmeden söz edebiliriz. Zihinsel özgürlüğümüzü sağlayarak, kendimizi daha cesur ve doğrudan tanımlayabilir, ifade edebiliriz. İyi bir dinleyici olmamız ve farklı bakış açılarımızla, arkadaşlarımızın ve çevremizin yüreğini ferahlatabilir, yaralarını sarabiliriz.
11 Şubat’ta yoğun etkisini gösteren Boğa burcundaki Uranüs ile kare açısıyla ortaya çıkarmak istediğimiz yenilik, fikir ve projeler, beklenmedik tepkiler veya değişimlere maruz kalabilir. Boğa’nın güven, sabır ve süreklilik arayışıyla, Kova’nın rahat ve yenilikçi tavrı içsel ve çevresel gerginliklere yol açabilir. Değişime açık olmalı, kalıpların dışına çıkmaya cesaret etmeliyiz. Ancak yeniliklere ayak uydururken, fazla radikal olmamaya, iletişimde sabırlı olmaya özen göstermeliyiz.
12 Şubat’ta Terazi burcundaki Lilith’le üçgen, Ceres’le kavuşum yapmasıyla hayatımızdaki anne ve kadın sembollerine dikkat çekiyor. Beslenme ve bakım temaları ön plana çıkarken, Lilith’in özgür ve sınır tanımayan enerjisiyle hem kendi dişil tarafımızı hem de çevremizdeki kadınlara dair algımızı iyileştirmek ve dengelemek için önemli bir fırsat sunuyor.
Mitolojide Lilith, geleneksel rollerden sıyrılan, özgürlüğünü savunan ve toplumun sınırlarını zorlayan bir figürken, Ceres doğanın döngülerini, annelik, şefkat ve bereket gibi dişil temaları temsil eder. Ceres’in dişil enerjisi kabullenmeyi ve sürekliliği temsil ederken, Lilith’inki reddedişi ve dönüşümü işaret eder.
14 Şubat’ta, Akrep burcundaki Juno ile kare açısı sonrası, Kova burcuna veda ediyor. Rahat ve özgür bir iletişim sağlama isteğiyle, ilişkilerdeki gizlilik ve bağlılık arayışı birbirini zorlayabilir. İlişkileri daha derin ve yoğun yaşamak isterken, aynı zamanda karmaşık bir girdap olarak görebiliriz. Bu dönemde, içimizdeki sosyalleşme, keşfetme, yenilik ve anı yaşama isteğiyle birlikte, tutkulu mu, yoksa tutuklu mu olduğumuzu gözden geçirmemizde fayda var.
Sevgiler
Yazar; Zekiye Yenişafak